YAPININ TARİHLENDİRİLMESİ
Kompleksin yer aldığı Aşağı Haydürük Vadisinde erken Bizans dönemine ait mozaikleri bulunan bir kilise kalıntısının varlığı bilinmektedir. Yine batı ucunda Roma dönemine ait iki adet kale kalıntısı vardır. Antony Bryer, böyle önemli bir noktada, 19. Yüzyılda, yaklaşık 100-150 yıl önce St. Eustatius tarafından vakıf olarak bir kilise ve manastırın inşa edildiğini belirtir. Çevredeki Rum köylerinin arazilerinin buraya vakfedildiğini de ifade eder.
Bryer, yapının inşa edilişini bilen eski adamların hala yaşadığını vurgulayarak, onların kendisine, bu manastır ve kiliseyi İstanbul’dan büyük metropolit ve rahipler tarafından kurulduğunu söylediğini belirtmektedir.
Bryer, kompleksin görünüşe göre yaklaşık yirmi yıl önce (o zamanki tarihe göre/1980’li yıllar) hükümet tarafından satıldığını, yeni sahiplerinin tüm mobilya ve aksesuarları başka yerlerde kullandığını vurgular. Yine de yapının o tarihe kadar iyi korunduğunu beliritir.
Konsolos Raylor, 1866 yılında Kelkit vadisinde aşağı gittiğinde, Şiran’ın güneyinde eski bir manastırdan bahseder (Kalur olmalıdır), ama hiçbir bilgi vermez. Kiperts’in Yunanca konuşan köyleri gösterir haritasında kabaca Kalur gösterilir.
Bütün bu bilgilerden yola çıkarak Kelur Kilisesinin 19. Yüzyıl ikinci yarısından sonra inşa edildiği söylenebilir.
GENEL TANIM
Köyün yaklaşık olarak 600 – 700 metre doğusunda kalan komplekste kilise, şapel ve manastır binaları yer almaktadır. Ayrıca kaya kitlesi üzerinde çeşitli niş vb. oyma hücreler görülmektedir. Kompleks, alüvyonlu ovanın yaklaşık 70-80 metre yukarısında eğimli bir arazide kayaya oyma olarak inşa edilmiştir. Manastır, günümüzde tamamen yıkılmıştır. Projeleri hazırlanan yapı, bu kompleksten geriye tek kalan yapı parçasıdır ve kayaya oyularak yapılmıştır.